12 Haziran 2010 Cumartesi

kara süt

ölüler ağıtla beslenir
bilirsin bunu,
ah gözün nasılda ardında giderken…
ve bilirim ben de
ağıtlar büyütsün istersin yokluğunu
ve besili serçeler getirsin
çok da güzel yaşadığının haberini.

ve sen ancak bu şekilde kesilmezsin sütten.

ve bilirsin de;
kesilen ağıtlar,
unutulan mevlütlerdir,
öldürecek olan insanı,
yavaş yavaş
kara süt demişler, sızacaktır mezarının kenarından
kahır kardeşim kabirde dosttur deyip,
sızacaktır kahır kahır,
sen sütten kesilinceye…

ah sen ,
gitmişken güzel sevgilim
ve ben şimdi döşerken güvercinleşmiş serçelerimi güzel yoluna;
yaz, yazabildiğince,

bil tükeniyor kara sütüm.

ölme sevgilim,
devam et rüyalarımı süslemeye,
inatla,
yaşam için.

ancak hayattır, güzel sevgilim
kaç vakit sürdürülebilir ağıtlı yaşam;
serçelerim kaç vakit şaşmaz yolunu,
görmez kur kur kurum güvercinlerin taklalarını.
bunu da bil sevgilim:
çağ unutma mecburiyeti çağıdır,
öldürür inatları
ve unutturur kabrini ,
babanın bile…

ölme sevgilim,
bil ama,
tükeniyor kara sütüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder