2 Mayıs 2009 Cumartesi

kabuk

açıldı kapak
asimetrik dizilmiş milyonlarca boncuk misali saçıldı etrafa kelimeler:
renk renk anılar, zıtlığa duyulan hayranlıklar,
ve suçların...

kapandı kapak.
yorgunluk, ölüm vehminde.

zıttan tamlanan yarımın
kesik damarlarından akarken
kan;
kaybolan,
gelmez geri, dikilen damarlardan.
yorgunluk,
ölüm vehminde. geçirilemez harekete.

ekber, gidenin bıraktığı ezbere...

ve birikir kelimeler.
kinin içilir, yaşanır geceleri.
hareket: sizdir,suçdur.
bereket: parlatılmış, rengarenk, kara kelimeler.
...

söküldü dikiş.
kaldı yaşam
bir kabuğun altında...

ve zaman, olamadı ilaç
duygusuz karanlığa.

mayıs

ah ne kadar da umutsuz
kafasında kask, küçümser devasalığında
binlerceyle ifade edilenin karşısında ki
cüce…

ellerini cebine sokup,
ıslık çalarak yürüyemiyor tanıdık hiç kimse.
ve bir teferruat haber. ana haberde:
1 mayıs yine emin ellerde…
birkaç zayiata bakmayın
onlar her zaman “gündem”de…

oysa
toprak patlayacak mayısta,
dünün ambalajlı ve hatta genetiğiyle oynanmış
nice tohumları yaracak toprağı, güneş hasretiyle

ve yaşlılar halay çekecek
doğan bir kız çocuğunun müjdesiyle
bir megafon, bir kırmızı fular hediye edilecek müjdeciye,
şarkılar söylenecek güneşe.

hayat yenilenirken, tohum olup başverenlerce …



ve bir aşık
yeni çıkan çimenlerde,
-dışarıda hayat varmış affet beni sevgilim
derken;

susarmış da cüce;

kafasında kask ,
hayatı satın alırmış iktidar.



taşı delen sürekli korku
taşı kırar da
toprak yarıldığında, başvermiş bir çiçek
sevgiliyi affettirir
mayıs’ta.

korkma!
teferruat sensin…

rüzgar olunmalı

kuytu yalnızlıklar bilirim
sesi kulak yakan rüzgarlardan, sakınmış
sessizlik haykırır rüzgara.

duyulmaz sanır. sağır bilir.
oysa kördür rüzgar,
senin sessizliğinin müziğinde
kapalı gözleri ve şiddetiyle
eser o.
iki rüzgar çarpışsın
yağmur olsun ister gibi…