20 Şubat 2009 Cuma

gölün gösterdikleri

Gölün gösterdikleri

Gözüm kara görmez dibimdeki parlaklığı.

Sırtımda iradesizliğin saldırgan kumaşından yapılma ceketim

Oturuyorum bir göl kenarında.

hayatın güzelliği cıvıltıları hala kulağımda,

Sırtımda ceketim oturuyorum bir bankın ucunda.

Bir yıkıntı: gölün bana gösterdiği.

Savaş, intikam, yenilgi.

Kaybedişin tüm resmi argümanları.

Ve yoksun diye haykıran

Egemen varlık zaferlerinin ortasında,

Gözyaşı kurumuş sessiz bakan bir çocuğun Kumaşından

sırtı ceketli bir resim

Gölün bana gösterdiği.

Oysa yenilirken ve yenildiğinde

Hatırladığın ve bildiğin dünya

İşte hala aynı dünya.

Gölde yıkanmaktan bıkmayan

-Ne yapsın adı kara- karabatak da,

Arkamda -babasından habersiz-babasıyla oynaşan çocuk da.

“amca dese, gir içeri” beklentisinde

hayatın güzelliği cıvıltıları kulağımda.

Sırtımda ceketim oturuyorum bir bankın ucunda

Gözüm kara ve gittikçe kararıyor...

Uzanmak istiyorum banka

Ceket; ağır geliyor bu sıcakta.

İntikam hırs aşk ve savaşkanlık

Yeminler yeminler yeminler…

Öğrenilmişliği kazanma ve varolmanın

Bitişik egemenliğini.

Gözüm kara ve gittikçe kararmakta.

Ağır geliyor sözlerimin anlamı.

Göl bir resim gösteriyor bana,

Uzanıyorum banka.

Sıcaktan giymediğim ceketi , Üşümeyeyim diye

Üstüme örtüyorum.

...

Kendinden nefretin, aşkla kılıç muharebesi

Hayat ve hayata isyanın varoluşcu pratiği.

Ve bir ölüm.

Düşman,

Hiç olamadığı kadar kendisi

Ve hep nefret ettiği kadar.

Sıcak duşun altında saatlerce ağlayanın

Yarım saat sonra buz gibi suda kendisine gelmesi.

Ve bir silkiniş,bir isyan,bir nefret.

Ve gözün kısılmışlığında görülen kinin

İnsanın yine ta kendisi olduğu gerçeği,

Bu cengin yapıtaşları.

Düşman

Gözbebeğinde parlayan o bebeğin,

-O yokedici ve görkemli bebeğin-

Aşkın kalıcı izi olmuş olduğu gerçeğinin,

Katlanılmazlığı.

Ve katlanılmazlığı aşkı bu hale getiren bedenin

Varoluşunu aşkla tanımlayan bu ruhla bütünleşemeyeceği gerçeğinin.

Düşman hiç olamadığı kadar kendisi.

kurulsun cenk meydanı

Bir müzik: hem gölgeyi hem dansı ve hem de kızılı anlatan

Gözalıcı bir yokoluş

Bir görkemli veda

Hakediyor kaybeden

Düşmanın gözünün içine bakıyorlar

Her iki gözde kısık ve kazanacağından emin.

Başlasın müzik...

Kendinden nefretin, aşkla kılıç muharebesi

İki tarafta kendisiyle mücadelenin sonunda.

Saflar net, kılıçlar keskin.

kılıçları incelten:

Aşk ve Karanlıkta gölgelerin dansı.

Kendinden nefret.

nefretlik bir benin, yaşamın ucuna yolculuğu.

Ve dans.gölgelerle

Düşmanın gözbebeğinde her ikisi de

Gördükleri yokedici ve gözalıcı bir bebek.

Varoloşa yüklenen anlamın

Gözüne değen o iz.

Çakmak çakmak çakan

Yokedici ve gözalıcı

O yiten aşk.

Aşkı öldürmeye çalışıyor her ikisi de.

Her ikiside bir gözbebeğine çekiyor kılıcını

Sanıları ve İstedikleri :

“o gözbebeğinde ki

O bebeğin yapabilecekleri;

şeytanın ta kendisi olduğunu

ispatlamış olma savaşı,

bir kurtuluş savaşı.”

Gerçekten uzak, gerçeğe isyan

Bir dans

Aşkla tanımlanmış varoluşların

Aşkı öldürme hıncı gözbebeklerinde ki şeytan.

Hiç bir aşığın gözünde bir gün daha

Yaşamaması gereken o iz.:

Katlanılamaz yenilgisi varoluşun.

Cervantesin aşkı bu

Bir aşkla varoluşun

Sahte aşkla savaşı.

Bir “Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk” diyenin

Ancak Bir varoluşçuda görülebilecek Gerçek Onur savaşı.

Ve katlanılamaz gözüne şeytan girmiş bir aşka bir gün daha.

Dans devam edecek ve

bir boşluk kaplayacak gökyüzünü

Gözler kısıldıkça artan ellerinin parlaklığıyla

Kılıç savuruyorlar birbirlerine.

Gördükleri parlaklığı yok etmek istiyorlar artan hınçlarıyla

Kılıç savuruyorlar birbirlerine.

Cervantesin olmayan yılgınlığıyla,

Tutunmayanın evet isyanıyla.

Kılıç savuruyorlar birbirlerine

Biliyorlar aşk ölecek

ve varoluş ta.

Gözalıcı bir yokoluş

Bir görkemli veda

Hakediyor kaybeden

Gerçekten uzak, gerçeğe isyan

Bir dans

Kılıçlar salınıyor havada

Müzik görkem ve karanlık tam kıvamında

Kılıçlar sallanıyor havada

Aşk ve aşık ve maşuk

Hepsi burada

...

Toparlanıyorum kalkamadığım bankta

Bir sigara yakıyorum.

Ceketi katlayıp yanıma oturtuyorum

Çocuk hala çocuk

Ve karabatak sanki hiç suda değilmiş gibi

Suya dalmaya devam ediyor hala.

Ceketi bankta unutuyorum

Ağzımda sigara

Boşluğa yürüyorum.

...


kasım 08

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder