20 Şubat 2009 Cuma

göl ve sevgili ve lüks

Ne zor günlerin sıcak akşamüstlerinde balkona oturmuş göle bakarken ve yine hiçbir şey yapmazken gelip yandaki sandalyeye otururdun. Bi kaç cümle işte marketteki kızla yapılan geyik ve aslında ne kadar hüzünlü bi suratı olduğuna dair bi kaç küçük tespit. Ve sonra susuşlarımı seyredip gidip içeriye kitap okurdun. Sahi ne çok okurdun ben dopdolu gözlerimle boşluğuma bakarken.

Ne çok bilmiş olmanın kiyafetsiz akşamüstleri.
Göl.
Deniz olamayışını paylaşırdı, korkularını anlatırdı.
Oysa nasıl derindi suskunluğu.
.
-bilirdim kışını da. bir keresinde taşmıştı da kendinden geçmişti. tüm kasaba su altında kalmaktan korkmuştuk da denize değil bize taşması anlamına vermiştim o yağmurlu kış günlerimi. –
.
Ve şimdi bu akşamüstü tüm yaşanmışlıklarımızı koymuşuz da balkonumla senin arandaki yola,
taşamamıza ağlıyoruz sanki
dopdulu gözlerimizle birbirimize bakarken.

2 sene sonra. Yan balkon.
.
Ben ona şefkatle bakıyorum. O bana.

Gideceğini biliyordum diyor. Dayanılmaz benim suskunluğum.

Gitmedim diyorum. Kovuldum.

Gidememeye,ahde vefaya,değerlere dair ne kadarsa şiirlerim. Veriyorum kendisine. Yavaş yavaş, sindire sindire kabul ediyor şiirlerimi derinine.
Bir şiir, bir şiir daha. önce ıslanıyor sonra yüzüyor yüzeyinde. Bakın benim için yazılmış bu şiir der gibi gösteriyorsun herkese onları ve yavaş yavaş alıyorsun derinine.
Mutluyum. Biliyorum ki yazdıklarım ancak şimdi gerçek şiir.
...

Oturuyorum balkonda. Vakit yine bir akşamüstü.
Ve bu sefer dolmayacak dibimde ki sandalye.

Gideceğini biliyordum diyorum. Dayanılmaz benim suskunluğum.

Oysa
Varlığın öyle güzel
Lüksüydü ki hayatımın

Ben yokken
Buradaydın
Ve ben
Yine ne kadar da kendimdim.

Anladım
Lüksündü özlediğim.

Sahipsiz,muhatabı olmayan ve belki hiç olmayacak bir kötü şiir daha işte. Biliyorum. Bu yüzden kötü zaten. Napıcam ki şimdi bunu.
...

Göl.
durgun.

göle bakıyorum. Onca zaman geçmiş aradan. Hala sakin hala sinirlenmemiş olmasına şaşıyorum. Öyle veya böyle; şöyle veya değil ne fark eder ki. Biliyorum isteseydim kovulmazdım ve ben hiç gitmemiş olurdum gölden. Ve biliyorum ki o zaten farkında,kendimi kovdurmuş olduğumun da. Şaşıyorum sakinliğine.

Hafiften rüzgar esiyor
Anlıyorum
Ceketsiz kalmama üzülüyor.

Göle bakıyorum. Bir de ne yapacağımı bilmediğim şiir bozuntusuna.
Bana bakıyor o da. Bir de bozuntu dediğim şiire.
Sanırım anlıyorum.
Ağzımda geveliyorum şiiri. Islaklıktan ve yüzmekten bitap düşürene kadar. Sonra yutuyorum.
...
Sanırım anlıyorum.
Lüksün ne güzelmiş.
Sevgilim.


20.02.09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder